Sabah 08.15’de Kars Havalimanı’nda buluşma ve akabinde bizi bekleyen aracımıza yerleşerek hızlı bir kahvaltı için Kars’a geçiyoruz. Kahvaltı sonrası gezimizin ilk durak noktası olan Şavşat Karagöl’e doğru yol almaya başlayacağız. Yaklaşık iki saat sürecek yolculuğumuzun ardından adeta cennetten bir köşe olan Karagöl’e varıyoruz. İddia ediyoruz; Karagöl’ün güzelliğine doyamayacaksınız.

Karagöl’de yapacağımız yürüyüş ve fotoğraf çekimlerimizin ardından göl kenarında bulunan restoranda öğle yemeğimizi alıyoruz.

Öğle yemeğimizin ardından istemeyerek te olsa Karagöl’ü ardımızda bırakıyor ve bir başka güzelliğe, Balık Gölü’ne geçiyoruz. Karagöl kadar güzel bir yer olan Balık Gölü’nde hep beraber manzara ve detay fotoğrafları çekeceğiz.

Balık Gölü’nün ardından Şavşat’ın büyüleyen doğasının tam ortasında bulunan otelimiz Veliköy Han Konakları’na gideceğiz.

Konaklamamız ve akşam yemeğimiz otelimiz Veliköy Han Konakları’nda

Yürüyüş mesafesi: yaklaşık 1 kilometre olup herkesin yürüyebileceği zorluktadır.

Sabah kuş cıvıltıları ile uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk olarak rotamızı Suatan Şelalesi’ne çeviriyoruz.

Kısa bir yürüyüşün ardından şelale pozlamalarımızı yapıyoruz. Nefis bir görüntüsü olan Sualtı Şelalesi’ni çok beğeneceğinize eminiz.

Suatan Şelalesi ile güne başladıktan sonra bu sefer rotamızı tarihte Gürcü Krallığı’nın Tao-Klarjeti bölgesinde önemli yeri olan Tbeti Kilisesi’ni çevireceğiz.

Cevizli köyünde bulunan Tbeti Kilisesi ziyaretimizde rehberimizden bölgenin tarihi önemini dinlerken fotoğraf çekimlerimizi de yapıyor ve rotamızı gezimizin bir başka yıldızı olan Borçka Karagöl’e çeviriyoruz.

Yaklaşık iki saat sürecek yolculuğumuzun ardından Borçka’ya varıyoruz. Öğle yemeği için adresimiz tabii ki meşhur Borçka pidecisi J

Öğle yemeğimizi yedikten sonra Borçka Karagöl’e geçeceğiz. Borçka Karagöl özellikle fotoğrafçılar için adeta bir cennet. Bu eşsiz güzellikteki yeşil cennette gölün etrafını gezmek ve fotoğraflarımızı çekmek için en az 3 saat vaktimiz olacak.

Günün sonunda kalbimizi Borçka, Karagöl’de bırakıyor ve rotamızı Rize’ye çeviriyoruz.

Konaklamamız ve akşam yemeğimiz Çamlıhemşin, Fırtına Vadisi’nde bulunan otelimiz Dere Otel’de

Yürüyüş mesafesi: yaklaşık 1 kilometre olup herkesin yürüyebileceği zorluktadır

Fırtına Deresi kenarında bulunan otelimizde sabah kahvaltımızı aldıktan sonra yavaş yavaş Fırtına Vadisi’ni keşfetmeye başlıyoruz…

Çamlıhemşin’den geçip Çat Vadisi’nde bulunan, eski adı Çinçiva olan Şenyuva köyüne varıyoruz. Sevdaluk dizisinin ve bir çok yapımın çekimi burada yapıldı. Ayrıca Fırtına Vadisi’nde de bir çok örneği olan kemer köprülerin en güzellerinden bir tanesi burada bulunmaktadır. Burada detay fotoğrafları üzerinde de çalışacağız.

Sonraki durağımız Rize’deki debisi en yüksek şelalelerden biri olan Palovit Şelalesi.  Gür bir orman içindeki bu ünlü şelale, yaklaşık 15 metre yükseklikten akıyor.

Ardından adresimiz görkemli manzarası ile görenleri etkileyen Zilkale olacak.

Zilkale’den ayrıldıktan sonra ise Şimşir Ormanı’na gideceğiz. Şimşir ormanı çapları 32 santim ve boyları 8 metreyi bulan şimşir ağaçları ile dünyada tek olarak kabul ediliyor. Türkiye’de ise Rize ve Kastamonu’da sadece birkaç şimşir ormanı bulunuyor. Rize’de bulunan şimşir ormanındaki şimşir ağaçlarının 300 yıldan daha yaşlı oldukları tahmin ediliyor.

Sonrasında rotamızı Badara Yaylası’na çeviriyoruz. Badara Yaylası 1860 metre yükseklikte bulunan küçük ama güzel bir Hemşin yaylasıdır. Doğal yayla yaşamı ve kültürü halen devam eden yaylalardan biridir. Öğle yemeğimizi yaylada hizmet veren yayla evinden yöresel yemeklerle yapıyoruz.

Sonrasında horon ve tulum keyfi :)

Badara’dan sonra Gito Yaylası’na geçeceğiz. Gito’da çekimlerimizi tamamladıktan sonra akşam saatlerindeki Trabzon-İstanbul uçuşumuz için Trabzon Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz.

Yol üstünde Çayeli’nde bulunan ünlü Lale Restoran’da alacağımız lezzetli bir akşam yemeği ile gezimizi sonlandırıyor ve yine bir başka güzel gezide beraber olmak dileği ile sizleri Trabzon Havalimanı’ndan uğurluyoruz.

Yürüyüş mesafesi: yaklaşık 2 kilometre olup herkesin yürüyebileceği zorluktadır.